Küçük Kelebeğin İlk Uçuşu

Küçük Kelebeğin İlk Uçuşu

Bir varmış, bir yokmuş… Ormanın içinde, rengarenk çiçeklerle dolu bir bahçede, minik bir kelebek doğmuş. Bu kelebeğin adı Kuki’ymiş. Kuki, dünyaya gelir gelmez kanatlarını açmış ama uçmayı bilmediği için sadece yaprakların üzerinde gezinmiş. Kanatları mor, pembe ve mavi renkteymiş; tıpkı gökyüzündeki en güzel gökkuşağı gibi.

Bir sabah, Kuki büyük bir heyecanla uyandığında annesi yanına gelmiş. “Günaydın küçük Kuki,” demiş gülümseyerek. “Bugün uçmayı öğrenmeye ne dersin?”

Kuki heyecanla kanatlarını çırparak, “Uçmak mı? Ama nasıl yapacağım anne? Ya düşersem?” diye endişelenmiş.

Annesi nazik bir şekilde Kuki’nin başını okşamış. “Endişelenme tatlım, herkes ilk başta zorlanır. Ama kanatlarını kullanmayı öğrenirsen, gökyüzünde dans edebilirsin. Denemek için hazır mısın?”

Kuki biraz korkmuş ama annesine güvenerek, “Tamam, deneyeceğim,” demiş.

İlk Denemeler

Annesi, Kuki’yi çiçeklerle dolu bir açıklığa götürmüş. “Şimdi kanatlarını hafifçe çırp ve yerden yavaşça yükselmeye çalış,” diye açıklamış.

Kuki derin bir nefes almış, kanatlarını çırpmış, ama sadece birkaç santim havalanıp geri düşmüş. “Anne, çok zor!” diye bağırmış. Yere düşerken biraz canı acımış ama annesi onu cesaretlendirmiş.

“İlk deneme için gayet iyiydin. Biraz daha denemelisin,” demiş annesi.

Tam o sırada, Kuki’nin arkadaşı Minik Arı yanına uçmuş. “Merhaba Kuki! Uçmayı mı öğreniyorsun?” diye sormuş neşeyle.

“Uçmaya çalışıyorum ama başaramıyorum,” demiş Kuki biraz üzgünce.

Minik Arı, Kuki’yi cesaretlendirmiş. “Ben de uçmayı öğrendiğimde birçok kez düştüm. Ama şimdi çiçekten çiçeğe uçarak bal topluyorum. Pes etme, sen de başaracaksın!”

Kuki, Minik Arı’nın sözlerini dinleyip bir kez daha denemeye karar vermiş. Kanatlarını yeniden çırpmış ve bu kez biraz daha yükseğe çıkmış. Yere inmeden önce birkaç saniye havada kalmayı başarmış. “Bak anne! Uçuyorum!” diye sevinçle bağırmış.

Gökyüzüne İlk Yolculuk

Kuki artık uçmayı öğrendiğini düşünerek, daha cesurca kanat çırpmaya başlamış. Bu kez yerden yükselmiş ve annesiyle birlikte ağaçların üzerinden uçmaya başlamış. Rüzgar yüzüne hafifçe dokunuyormuş ve güneş kanatlarını parlatıyormuş.

“Kuki, gökyüzü ne kadar güzel, değil mi?” diye sormuş annesi.

Kuki hayranlıkla çevresine bakmış. Ağaçların yeşil yaprakları, çiçeklerin rengarenk taç yaprakları ve gökyüzündeki beyaz bulutlar onu büyülemiş. “Evet anne, her şey harika görünüyor!” diye sevinçle bağırmış.

Tam o sırada, Mavi Kuş onlara doğru uçmuş. “Merhaba küçük kelebek! Ne kadar güzel uçuyorsun!” demiş Mavi Kuş.

Kuki utanarak, “Teşekkür ederim, yeni öğreniyorum,” demiş.

Mavi Kuş gülümseyerek, “Hepimiz bir zamanlar böyleydik. Ama uçmayı öğrendikten sonra gökyüzü bizim oyun alanımız olur. Şimdi istediğin her yere uçabilirsin!” demiş.

Cesaretin Gücü

Kuki, artık uçmaktan hiç korkmuyormuş. “Anne, gökyüzünde uçmak harika! Seninle her gün uçabilir miyiz?” diye sormuş.

Annesi gülümseyerek, “Tabii ki tatlım. Ama bazen kendi başına da uçmalısın. Kendine güvenmeli ve her şeyi denemelisin,” demiş.

Kuki, annesinin sözlerini dinleyip başını sallamış. “Evet anne, artık uçmayı biliyorum ve çok mutluyum!” demiş.

O günden sonra Kuki, her sabah uyanıp kanatlarını çırparak gökyüzünde uçmuş. Kimi zaman çiçeklerin üzerine konmuş, kimi zaman arkadaşlarıyla oynamış. Minik Arı, Mavi Kuş ve diğer tüm orman hayvanlarıyla birlikte gökyüzünde mutlu bir hayat sürmüş.

Ve Kuki her gün, ilk uçuşunda yaşadığı heyecanı hatırlayarak, küçük adımlarla bile büyük başarılar elde edilebileceğini unutmamış.

Evet çocuklar bu masalımızda burada bitti. Sizde Bebek Masalları yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.